mezoterapi-nedir-ve-faydalari-nelerdir

Mezoterapi Nedir ve Faydaları Nelerdir?

Mezoterapi

Dr. Pistor tarafından 1952 yılında geliştirilen bir yöntem olan mezoterapi; enzim, vitamin, mineral ve aminoasitlerin tek başına ya da bir karışım halinde cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yoluyla gerçekleştirilmektedir.

Mezoterapi yöntemiyle, farmakolojik ve bitkisel nitelikteki ilaçların vücudun belli başlı bölgelerine enjekte edilmesi yoluyla mezoderm adı verilen embriyolojik hayattaki orta tabakadan köken alan hastalıkların iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Mezoterapinin temelini oluşturan, embriyolojik hayattaki orta tabaka ne anlama gelmektedir?

Embriyolojik hayatta kök hücrelerden ilk oluşan ve hayatı da oluşturan nitelikte üç unsur vardır; endoderm, mezoderm ve ektoderm. Bu üç unsur vücuttaki bütün doku ve organları oluşturan niteliktedir. Mezoterapi, tam olarak bu unsurlardan mezoderm kaynaklı organlarda ortaya çıkan hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış bir yöntemdir. Mezoterapi, geliştirilmesi sonucu pek çok hastalığın direkt ya da destek tedavisinde oldukça etkili bir yöntem halini almıştır.

Mezoterapi Nasıl Uygulanmaktadır?

Mezoterapi, bölgesel bir tedavi yöntemidir. Çok küçük ve ince iğneler yoluyla, tek ya da karışım halinde bölgesel olarak uygulanan mezoterapi yönteminde, tedavi mikroenjeksiyonlarla sağlanmaktadır.

Mezoterapi uygulamasının başarılı ve etkili nitelikte gerçekleştirilebilmesi için en önemli noktayı mezoterapinin uygulanma bölgesinin tespiti oluşturmaktadır. Mezoterapi yönteminin temelinde, çok küçük ilaç dozları kullanılarak etkili tedaviler sağlanması amaçlanmaktadır. Çok küçük ilaç dozları kullanılarak etkili sonuçlar alınabilmesi için de uygulama bölgesinin doğru şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.

Mezoterapi yöntemlerinde, çok ince ve küçük iğneler kullanılmaktadır. İnsülin iğnesinden daha ince nitelikte olan bu iğneler, mezoterapi iğnesi olarak da adlandırılmaktadır. İğnelerin bu ince ve küçük özeliklerinden de anlaşılabileceği üzere, uygulandıkları bölgede oluşturabilecekleri travmatik etkiler ve ağrılar, düşük nitelikte olmaktadır.

Mezoterapi uygulamasında kullanılan ilaçlar genellikle, doğal bitki ekstreleri, homeopatik ajanlar, mineraller, vitaminlerden meydana gelmektedir.

Mezoterapinin Kullanım Alanları Nelerdir?

Mezoterapi yönteminin mucidi olan Dr. Pistor mezoterapi yöntemini “İlaçların hastalığın bulunduğu yerin yakınına verilmesi durumunda tedavi etkinliğinin arttığı, yeni ve basit bir tedavi yöntemi.” olarak tanımlamaktadır.

Mezoterapinin etkili sonuçlar elde ettiği ve kullanıldığı alanları şu şekilde sıralayabilmekteyiz: 

  • Akut ve kronik ağrı kontrolünün sağlanmasında; özellikle migren tipi ağrı sendromlarının ve diğer pek çok akut/kronik ağrı sendromlarının tedavisinde kullanılmaktadır.
  • Saç hastalıkları; saç dökülmeleri durumlarında özellikle hızlı ve etkili sonuçlar sağlamaktadır.
  • Estetik tıp; akne tedavisi, akne izi tedavisi, zona, skar tedavisi, hiperpigmenteasyon ve anti-aging yüzey kırışıklıkları tedavisinde mezoterapi tedavisi kullanılmaktadır.
  • Bağ doku patolojileri; özellikle selülit tedavisinde etkin şekilde kullanılan mezoterapi yöntemi, miyozitler ve bursitlerin tedavisinde de kullanılmaktadır.
  • Romatizmal hastalıklar; özellikle tüm vücut bölgelerinde meydana gelebilecek kireçlenmeler ve akut romatizmalarda, mezoterapi yöntemi etkili şekilde kullanılabilmektedir.
  • Spor yaralanma ve sakatlıkları; tendon, kas, bağ ve kemik yaralanmaları ile, kıkırdak lezyonları ve eklem çevresi doku lezyonları durumlarında mezoterapi yöntemi kullanılmaktadır.
  • Yağ dokusu hastalıkları; özellikle çağımızın en yaygın hastalığı haline gelen obezite tedavisinde mezoterapi oldukça etkili bir geleneksel tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, bölgesel kilo fazlalığı ve lipom durumlarında da mezoterapi yöntemi etkili tedavi seçeneği oluşturmaktadır.
  • Damar hastalıkları; mikro dolaşım sorunları, varisler, flebit, lenfödem ve alt ekstremite dolaşım yetersizliği durumlarında mezoterapi yöntemi kullanılmaktadır.
  • Jinekolojik, ürolojik ve nörolojik bazı hastalıklar; özellikle kadınlarda sıklıkla görülen ağrılı adet durumları, menopoz semptomları, erkeklerde iktidarsızlık, idrar kaçırma veya yapamama durumları ya da üriner enfeksiyonlar, mezoterapi uygulamasıyla tedavi edilebilmektedir.
  • Mide ve bağırsak sistemiyle ilgili hastalıklar; reflü, gastrit gibi hastalıklar ve ayrıca kabızlık sorunu mezoterapi yöntemiyle tedavi edilebilmektedir.

Mezoterapi Uygulamasının Faydaları ve Avantajları

  • Mezoterapi uygulamasının en önemli avantajı hızlı etki sağlamasıdır. Mezoterapide hızlı etki, az dozda ilacın direkt olarak hedeflenen bölgeye enjekte edilmesiyle sağlanmaktadır.
  • Mezoterapinin en sık kullanım alanını oluşturan bölgesel zayıflama ve selülit tedavisinde, hastada spesifik olarak oluşturulan formüller yoluyla, yağ hücrelerinin azaltılması sağlanmaktadır. Yapılan mezoterapi uygulamalarından elde edilen sonuçlar doğrultusunda, mezoterapi uygulamasının hücresel nekroza yol açarak yağ dokuyu azalttığı gözlemlenmiştir.
  • Mezoterapi uygulaması, tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olması bakımından vücudun bütünsel sağlığını amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, kişinin dolaşım sisteminde bozukluk olması durumunda, mezoterapi yöntemiyle bozulmuş olan dolaşım sistemi düzeltilmektedir.
  • Mezoterapi uygulamasında vücutta belli bölgelere enjekte edilen ilaçlar yoluyla, direkt ve hızlı etkiler oluşturulan dokularda onarım sağlanmaktadır. Mezoterapi ajanlarının hasarlı dokularda lokal mikrosirkülasyonu uyarıcı etkisiyle, dokularda onarım sağlanmaktadır.
  • Mezoterapi yönteminde, mezoterapi ajanlarının hedef dokularda daha yüksek konsantrasyonda bulunması ve daha derin dokulara ulaşması sağlanmaktadır.
  • Mezoterapi uygulaması uygun koşullar sağlanarak ve deneyimli kişilerce uygulandığı sürece herhangi bir yan etki oluşturmamaktadır.
  • Mezoterapi uygulaması hızlı etki etmesinin yanı sıra, kişinin günlük hayatında da kısıtlama oluşturmamaktadır. Mezoterapi uygulaması sonrası kişi günlük hayatına dönebilmektedir.
  • Mezoterapi uygulamasında lokal ya da genel anesteziye gerek duyulmamaktadır.